denge-ciwan
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Tarih'te Kürd Isyanları 3 bölum

Aşağa gitmek

Tarih'te Kürd Isyanları 3 bölum Empty Tarih'te Kürd Isyanları 3 bölum

Mesaj  sefkan*47 Salı Ara. 16, 2008 11:46 pm

Zara ve çezresi Kürt birliklerinin denetimine geçti. Sedan Asireti reisi Paşo Refahiye´yi elegeçirerek ederek fiilen yönetime el koydu ve hükümet konagina Kürt bayrağı çekti. Ankara hükümeti ise Ekim 1920´de isyanın genişlemesini engellemek amacıyla buraya `nasihat heyetleri´gönderdi. 15 Kasim´da Hozat´ta Alişan başkanlığında yapılan bir toplantıda hükümete muhtıra verildi. Ankara ise Sivas´a askeri yıgınak yapmaya başladı. Bu arada Koçgiri başkaldırısı yayıldi: Dersim, 1921 baharında bağımsızlığını ilan etmeye hazırlanıyordu. Ankara, Dersim´in çevresi ile irtibatını keserek ve buradan bazı kişileri Meclis´e davet ederek harekátı sınırlamaya çalisti. Bu yöntemler sonuç vermedi ve sonuçta Mart 1921´de Türk ordu birlikleri vahşi katliamlarlan kğrtleri sindirme harekáti başlattı. Coğrafi yapının ve iklimin olumsuz etkisi nedeniyle, Ginyan aşireti reisi Murat Paşa´nın isyancı üç Kürt komutanı hile ile tutuklamasıyla bölündü. 24 Nisan 1921´de ise Koçgiri´deki birlikler çözülmeye başladı. Ordu, Koçgiri içlerine kadar girerek isyanı kanlı bir şekilde bastırdı ve ayaklanmanin lideri tutuklandı. Bu arada Koçgiri ayaklanması, aşiret reislerinin hegemonyasını aşan halkçi özellikleriyle tarihe geçti. Ağrı başkaldırısı : 1930´a kadar değisik şiddetlerde devan eden Ağrı başkaldırısının startı, 16 Mayıs 1926´da. Agrı civarına yönelen bir jandarma alayının yenilgiye ugratılmasıyla verildi. Sömürgeci hükümet güçlerinin bu jandarma alayını göndermesi "Birinci Agrı Harekátı " şeklinde resmen tarihe geçti. "Ikinci Ağrı Harekáte" 8 Eylül 1930 tarihleri ile tarihin kayıtlarına geçti. Başkaldırıyı bastırma harekálarının ilki, Kürt güçlerinin Iran´a kaçmasıyla noktalandı; böylece, önemli bir çatisma yaşanmamış oldu. ancak hal üzerinde sindirme katliamları uygulandı. İkinci harekátta sömürgeci Türk ordu gücleri doğu Kurdistanın ( Iran ) sınırını tutmaya çalisti. Çatismalarda iki taraf da ağır kayıplar verdi fakat, bu kez de hükümet güçleri başarıya ulaşamadı. 1929´a gelindiğinde, 1927´de çikarilan ve bazı Kürt ailelerinin batıya göç ettirilmesini öngören İskán Kanunu ve aynı çerçevede planlanan Türk, Türkmen, Azeri unsurların bölgeye yerleştirilmesi planları, Ağrı bölgesinde huzursuzluğu artirmişti. 1927´de kurulan birleşik Kürt örgütü Xoybun bölgede güçlerinin Iran sınılarına çekilmesiyle sonuçlanması Kürtlerin moralini yükseltmiş ve toparlanmalarını hızlandırmış. Agrı, `Bagımsız Kürdistanın bir vilayeti ilan edilmiş ve baskaldırıyı destekleyen Xoybun ( Hoybun ) örgütü, Agrı Valiliği´ne ve çesitli kaymakamlıklara atamalar yapmıştı. 7 Eylül´de Sömürgeci Türk ordu güçlerinin topçu ateşi ve hava kuvvetlerinin desteğinde taarruza geçti. Kürt güçlerinin başinda, Ibrahim Hesiké Telí, Xoybun ´un ( Hoybun ) askeri lideri İhsan Nuri Paşa ve Zilan Bey adıyla tanınan Hınıs Ermenilerinden Ardases Muradyan bulunuyordu. Kürt güçleri, açlık tehlikesi karşisında bir yarma harekátıyla Iran´a sığındılar. Önderlerinin bazılarının Iran´a kaçması, bazılarının ise Sömürgeci Türk ordu tarafından yakalanması üzerine, baskaldırı 14 Eylül 1930´da noktalanmış oldu. Dersim Direnişi : "Ben sizin yalan ve hilelerinizle bas edemedim, bu bana dert oldu. Ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun." (Seyit Riza) Basindan itibaren otoritesini kuramadigi Dersim'i ezmek, politik ilhak sürecinde Kemalist burjuvazinin stratejik hedefini olusturuyordu. Bölge bölge bütün isyan ocaklari söndürülerek, Kürdistan istila edilerek Dersim etrafindaki çember daraltildi. TC, bütün güçlerini Dersim'i imha etmeye seferber etti. 1936'da M. Kemal meclisin açilis konusmasinda "Dahili islerimizden en mühim bir safra varsa o da Dersim meselesidir" diyerek, “ezilmesi için ne gerekiyorsa yapilmalidir” diyordu. 2 Ocak 1936'da yürürlüge giren Tunceli Kanunu’yla Dersim'in adi Tunceli olarak degistirildi. General Abdullah Alpdogan Dersim'e vali ve kumandan 3. Umum Müfettisi olarak atandi. Alpdogan'in Dersim üzerinde her türlü tasarrufa yetkisi vardi. Alpdogan, sikiyönetim ilan ederek, terör ve idamlara baslayarak Dersim'e asker yigdi. Bu katil elebasinin saldirilari karsisinda Dersimliler direnis baglarini güçlendirdiler. Dersimliler Seyit Riza önderliginde 1937 yili basinda M. Kemal'e bir uyari bildirisi sunarak "Bütün jandarma ve ordu mensuplarinin bölgeden çekilmesini, her türlü imar (askeri amaçli) çalismalarinin (köprü, demiryolu vb.) durdurulmasini isteyip silahlarini koruma hakki ve vergilerin hafifletilmesi" taleplerinde bulundular. Türk devleti kuvvetleri 1937 Ilkbahari’ndan tanklarla toplarla, uçaklarla saldiriya geçtiler. Türk ordu birlikleri, insanlik tarihinin en büyük katliamlarindan birini gerçeklestirmeyi basardilar. Kendi saflarinda yer alip, Seyit Riza güçlerine karsi çarpisan asiretleri bile katliama ugratmalari yapilan soykirimin düzeyinin ifadesidir. Savasta yenemeyecegini anlayan Türk birlikleri, hileye basvurarak görüsmek için Erzincan'a çagirdiklari Seyit Riza'yi 15 Eylül 1937'de tutukladilar. 1938 yilinda tekil ayaklanmalarla devam eden direnis tam bir katliamla sonuçlandi/yenildi. 60 bin Dersimli katledildi, on binlercesi sürgün edildi. Yüzlerce genç kiz, kadin, namusunu teslim etmemek için kendilerini kayaliklardan, Munzur'un suyuna attilar. Kürdün sirtindaki ihanet hançeri bu direniste de ortaya çikti. Seyit Riza'nin yegeni Rayber, General Alpdogan'in talimatiyla, Koçgiri ve Dersim ayaklanmasinin kahraman önderi Aliser ve esi Zarife'yi alçakça bir oyunla öldürüp, baslarini keserek bir çuval içerisinde General Alpdogan'a teslim etti. Seyit Riza'nin da aralarinda bulundugu 58 kisi, hemen Elazig'da olaganüstü yetkilerle donatilmis, karari temyiz edilemeyen özel mahkemede yargilanmaya baslandi. "Demokratik cumhuriyetin", "bagimsiz mahkemesinin" nasil isledigini Ihsan Sabri Çaglayangil anilarinda itiraf ediyor. Çaglayangil, Elazig'da Seyit Riza ve arkadaslarinin affini isteyebilecek "beyaz donlular" (Kürtler) Atatürk'ün yoluna çikmasin, Atatürk için bir tehlike ortaya çikmasin diye "Seyit Riza meselesini alelacele kapatmak için" mahkemenin çalismayacagi tatil gününde mahkemeyi çalistirmak ve Atatürk kente gelmeden "isi bitirmek" amaciyla Atatürk'ün talimatiyla Elazig'a gönderilir. Çaglayangil, Atatürk gelmeden "isi bitirmek" için, mahkemenin tatil gününde çalistirilmasindan davaya gece de devam edebilmek için otomobil farlarinin aydinlatici olarak kullanilmasina dek birçok yöntemle davayi sonuçlandirir. Mahkeme 11 kisiye idam cezasi verir. 4'ünün cezasi çok yasli olduklari için 30 yil hapse çevrilir. Seyit Riza, Hüseyin ve bes direnisçinin idam karari 18 Kasim 1937'de Elazig Bugday Meydani’nda infaz edildi. Infaz anini Çaglayangil söyle anlatiyor; "Biz Seyit Riza'yi aldik. Seyit Riza sehpalari görünce durumu anladi. Asacaksiniz dedi ve bana döndü: Sen Ankara'dan beni asmak için mi geldin? Bakistik. Ilk kez idam edilecek bir insanla yüz yüze geliyorum. Bana güldü. Savci namaz kilip kilmayacagini sordu. Istemedi. Son sözünü sorduk. Kirk liram ve saatim var ogluma verirsiniz dedi. Seyit Riza'yi meydana çikardik. Hava soguktu ve etrafta kimseler yoktu. Ama Seyit Riza meydan insan doluymus gibi sessizlige ve bosluga hitap etti. ‘Evladi Kerbelayih. Bihatayih. Ayiptir. Zulümdur. Cinayettir’ dedi benim tüylerim diken diken oldu. Bu yasli adam rap rap yürüdü çingeneyi itti. Ipi boynuna geçirdi. Sandalyeye ayagi ile tekme vurdu infazini gerçeklestirdi". Seyit Riza ve diger direnisçilerin cesetleri Elazig'da dolastirilarak yakildi. Tarih Bilinci 20. YÜZYILDA KUZEY KÜRDISTAN’DA ,ULUSAL MÜCADELELER Kürt ulusal mücadelesinde 19. yüzyilda baslayan yangin 20. yüzyilin baslarinda Kuzey Kürdistan'in daglarinda alevlendi. Ekim Devrimi’nin estirdigi devrimci rüzgar, Kürt ulusal bilincinin alevlenmesine yol açti. Yüzyilin basinda patlak veren ulusal ayaklanmalar 1938'e dek devam etti. Osmanli- Rus savaslari, I. Emperyalist Paylasim Savasi’nda Kürdün payina imha, katliam, soykirim, talan, yagma, sürgün ve açlik düstü. Katletmekle bitiremediler. Bir katliamin acisi bitmeden, yaralari sarilmadan yenisi basladi. Zulmün ilahlari kana doymak bilmiyordu. "Sans Kürde yar" olmamisti. Yedi düvel cihanin efendileri Kürdü yok etmenin savas tamtamlarini çaliyordu. Bebelerin, genç kizlarin, ninelerin, dedelerin çigliklari daglarin kuytuluklarinda yankilaniyordu. Cihani alem sagirdi, duymuyordu! Görmüyordu, kördü! Yaslanacak bir dost omuz basi bulamadilar. Binlerce yildir kendilerine yar olan daglara sarildilar. Direnmek kaldi Kürde. Zulmün ilahlarina meydan okudular. Direndiler! 20. yüzyilda Kuzey Kürdistan merkezli ilk ayaklanma 1907'de Dersim'de patlak verdi. Kocan ve Ferhadan asiretlerinin isyani, Hozat'taki jandarmalarin silahlarinin alinmasi, Osmanli memurlarinin görevden alinip yerlerine Kürtlerin getirilmesi yolunda gelisti. Pertek ve Pülümür'ü ele geçiren isyancilar, yönlerini Elazig'a döndüler. Osmanli ordusu Erzincan'dan Diyarbakir'a kadar askeri güçlerini ayaklanmayi bastirmak üzere seferber etti. Munzur Daglari’ndaki çatismalar 1908'e kadar sürdü. Defalarca yenilen Osmanli komutani ayaklanma güçleriyle anlasarak Elazig'a çekildi.1909'da yapilan yeni bir Osmanli saldirisiyla ayaklanma etkisizlestirildi. 1912'de Hozat Valisi olan Sagir Oglu Sabit'i, Seyit Riza tanimadi. Neset Pasa komutasinda saldiriya geçen Osmanli ordusu basarisiz oldu. Esir alinan Osmanli komutani Boynu Kara Hidir'i, Seyit Riza affetti. Hozat Valisi Dersim'den çekildi. 1908'de, II. Mesrutiyet’in ilaniyla olusan görece serbestlik ortamindan Kürtler birçok dernek ve örgüt kurarak, gazete çikararak kendilerini ifade etme, örgütleme olanagi buldular. 1908'de Osmanli Kürt Ittihat ve Terakki Cemiyeti, 1912'de Kürt Heyvi Talebe Cemiyeti gibi örgütler kuruldu. Yurtsever Kürt aristokrat aydinlarinin öncülük ettigi bu cemiyetin ufku ekonomik kalkinma, egitim olanaklari, sosyal kültürel iyilesmelerle sinirliydi. 31 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ortami içerisinde 1918'de Kürdistan Teali Cemiyeti, 1918 Kürdistan Cemiyeti, 1919 Kürt Nesr-i Maarif Cemiyeti, 1919 Kürt Talebe Heyvi Cemiyeti, 1919 Kürt Kadinlar Teali Cemiyeti, 1919 Kürt Milli Firkasi gibi cemiyetler kurularak Jin, Kürdistan gibi gazeteler çikarildi. Kürt aydinlarinin ayri devlet hedefine yönelmesi, bagimsizlik fikrinin olusmasi bu süreçte gelisti. Mütareke döneminin en faal örgütü Kürdistan Teali Cemiyeti’dir. Istanbul'daki bu ulusal bilinçlenmeden etkilenen birçok Kürt yurtseveri Kürdistan'a dönerek faaliyetlere basladilar. Kürt aydinlarinda ulusal yurtseverlik ve bagimsizlik fikrinin gelismesinde 1917 Ekim Sosyalist Devrimi’nin olusturdugu siyasal konjonktürün önemli etkisi vardir. M. Kemal ve Kemalist burjuvazi amacina

sefkan*47

Mesaj Sayısı : 33
Kayıt tarihi : 15/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz